Dünyanın En İlginç Restoranları
Eat (Brooklyn,ABD)
Sessiz
Bir Yemek
Sizde
şehrin ve insanların gürültüsünden yorulup sessiz bir akşam yemeği yemek ister
miydiniz?Restoranın sahibi olan Nicholas Nauman yıllar önce sessizliğinden etkilendiği Hindistan’ın bir Budist Manastırında bulunduktan sonra sessiz restoran fikrini hayata geçirmeye karar verir.
Sessiz restoran o kadar popülerdir ki bu küçük 25
kişilik restoranda müşterilerin bu ayrıcalıktan yararlanabilmek ve bu sessiz
ortamda yemek yiyebilmek için günler öncesinden rezervasyon yaptırmaları
gerekiyor.
Dick’s Last Resort (ABD)
Bu bar
ve restoranlar zincirinde işe alımlarda garsonların kaba olmalarına dikkat
ediliyor.Ve garsonluk eğitimleri de bu şekilde veriliyor.
Bu
restoranlar zincirinde amaç müşterileri aşağılamak ve kızdırmak.Buraya yemek
yemeye gelen müşterilere önlük ve büyük kağıt şapkalardan giymeleri
isteniyor.Masalarda peçete bulunmuyor ve kural olarak garsonlar peçeteleri
müşterilerin üzerine fırlatıyorlar.
Restoranın
sahibi ilk olarak açtığı lüks pahalı restoranın batmasından sonra böyle bir
restoran açmaya karar vermiş ve bu başarılı yatırımın ardından 6 tane daha «Dick’s Last Resort» restoranı
açmıştır.
Big Texan Steak Ranch Amarillo (ABD)
Texas’ta
bulunan bu restoranda eğer iki
kilogramlık bifteği 1 saat içerisinde tamamını yiyebilirseniz ücret
ödemiyorsunuz.
Bu
gelenek bir zamanlar bu restorana gelen ve çok aç olan bir kovboyun iki kiloluk
bifteği bir seferde yemesiyle başlamış.Bundan çok etkilenen restoran sahibi o
günden itibaren restorana gelen her kim olursa olsun 1 saat içerisinde aynı
ağırlıkta bifteği yiyebilenden herhangi bir ücret almayacağına yemin eder, o
tarihten itibaren dünyanın her köşesinden bu restorana gelip bu denemeyi yapan
40 bini aşkın kişiden yaklaşık 7 bini bu denemeyi başarıyla tamamlamıştır.
''İthaa'' Hilton (Maldivler)
Dünyanın
ilk cam su altı restoranı ve yüksek basınca dayanabilmesi için denizin 5 metre
derinliğinde bulunuyor.Yapımı 5 milyon dolara tamamlanan restoranda 14
kişilik yer kapasitesi var ve mercan kayalıkları üzerinde bulunuyor.Restoranın
yapımında normal camlardan daha hafif ve dayanıklı olan akrilik
cam kullanılmış.20 yıldır hizmet veren restoranın ismi İthaa ise
‘’inci’’ anlamına geliyor.Müşteriler ise yemeklerini yerken şeffaf dunar ve tavan
sayesinde sualtı dünyasının güzelliklerini görme fırsatını elde ediyorlar.
Eenmaal (Amsterdam)
Bir
kişilik masa mı istemiştiniz?
Amsterdam’da bulunan bu restoranın dizaynını yapan
ve bu tarzın öncüsü olan Marina van Goor bu restoranın diğer
restoranlardan genel olarak farklı olmadığını tek farkın ise buradaki masaların
yalnızca tek kişilik olduğunu belirtiyor.Restoran, daha önce hiç tek başına
kafeye gitmemiş olanlar ve restoranlarda sıklıkla tek başına yemek yiyenler
için ideal bir yer.
Marina ''Eenmaal'' ile kafelerde yalnız yemek yemenin veya yalnız başına
oturmanın hiç de farklı bir durum olmadığını bu tarz ile vurgulamak istemiş.
Dans Le Noir (Londra, Barcelona, Paris, New York)
Klasik mum ışığında yemek yemeyi unutun.
Dans Le Noir’da tamamen karanlık bir ortamda yemek yiyeceksiniz ve sizi ağırlayan garsonlar da görme engelli.Biraz
ürkütücü gelebilir ama ışıksız, görme duyunuzu bir süreliğine kaybettiğiniz bir
ortamda önünüze gelen yemeklerin tadı ve kokusu o kadar güzel gelecek ki, sanki bildiğiniz yemekleri bile yeni bir yemekmiş gibi hissedeceksiniz.Restoran
ayrıca şaraplarıyla da meşhur.Ve bu şarapları dünyanın dört bir köşesinden
seçen de görme engelli bir şarap uzmanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder